
EA’in uzun soluklu yarış serisi Need for Speed, spor oyunlarına özenip her sene yeni bir üyeyi bünyesine katmaya başladı.Bize sorarsanız kısa sürelerde radikal yeniliklerle gelişmesi zor olan bir türe ait serilerin her yıl yeni bir oyun ile karşımıza çıkması çok da olumlu bir durum değil. Bir yerden sonra sanki hep aynı oyunu oynadığınızı hissediyor, taze bir tecrübe yakalamakta
zorlanıyorsunuz. Burnout ile bizleri aksiyon dolu yarışlara sokan Criterion Games’in EA tarafından benzer sıkıntılar yaşamaya başlayan Need for Speed serisinin başına getirilmesi de sürpriz olmamıştı bizler için. Yetenekli ellere emanet olan seri bir anda vites yükseltmişti ancak EA’in ”her yıla bir oyun” mottosu işleri bozacak gibi görünüyordu. Geçen yılın en sıkı yarış oyunlarından olan NFS: Most Wanted’ın daha dumanı tüterken ortaya çıktı Rivals. Görüntüde yeni bir numara yok gibiydi, sanki aynı oyunu biraz yenileyip tekrar pişiriyordu baş yapımcı koltuğuna oturan Ghost ve Criterion. Peşin hüküm verme niyetinde de olmadığımız için hemen Rivals’ın direksiyonuna oturduk ve oyunun bizler için ne gibi numaralara sahip olduğuna baktık.
1.12 GB gibi göz korkutmayan bir ön yükleme ile aracın kapılarını açıyor Rivals. Yüklemenin ardından ana menüye geçeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, oyunun bir ana menüsü yok. Direkt olarak hem polis, hem de suçlu sınıfına dahil olan yarışçıların genel dinamiklerini öğreneceğiniz bir eğitim moduna alıyor sizi oyun. Eğitimin ardından hemen oyuna başlıyorsunuz ve START tuşuna bastığınızda açılan ekran oyunun ana menüsü gibi davranıyor. Buradaki sunumdan çok da keyif aldığımı söyleyemem, menü çok karanlık ve iç sıkıcı. Fonda gerilim filmlerine yakışır gerginlikte bir müzik dönüyor sürekli, tasarım da aşırı şekilde mekanik ve soğuk. Nerede o Guns’n Roses ile giren Burnout Paradise’ın sıcaklığı? Fazla mesaiden sıkılmış devlet memuru sesli bir kadının anlatıcılığında atlatıyoruz eğitim turunu ancak bu karanlık ruh halinden de bir türlü çıkamıyor Rivals.
Oyunda kariyer modu var ancak Need for Speed: The Run gibi bir hikayeyle karşılaşmayacaksınız. Rivals’da iki tane kariyer modu yer almakta; birinde polislerin tarafını tecrübe ederken, diğerinde yarışçıların dünyasına gireceksiniz. Aslında bu iki modu da ufaktan da olsa bir öykü ile destekleyebilirmiş yapımcı Ghost. Bunun yerine belli görevlerden oluşan kariyerleri tamamlamaya çalışacaksınız -ki bunun da belli oranda keyifli olduğunu söyleyebilirim.
İlk olarak Battlefield 4′te karşımıza çıkan Frostbite 3 grafik motorunu kullanıyor Need for Speed: Rivals, bunun artılarını da fazlasıyla görüyor elbette. Oyunda yer alan araçların hepsi lisanslı ve kusursuz bir şekilde modellenmiş durumdalar. Serinin bu konudaki özenli işçiliğini zaten biliyoruz, o yüzden çok da şaşırtmadı Rivals. Hasar modellemeleri ise oldukça kaliteli, tampon tampona gittiğiniz yarışların ardından kamerayı şöyle bir çevirin ve aracınızın durumunu kontrol edin. En ufak hasar ve çizilmeyi gövdede rahatça görebiliyorsunuz. Tehlikeli ve sert kazalardan sonra ise darmadağın oluyor aracınız, tampon düşüyor, kaput iç acıtacak eziklerle arabanızın heybetli görüntüsüne çelme takıyor.
Frostbite 3′ün kendisini en çok nerede hissettiriyor peki? Battlefield 4′te eşsiz bir parçalanabilir çevre özelliğine hayat veren motor, aynı özelliği (törpülmüş şekilde) Rivals’da da hizmetimize sunuyor. Bir yarış oyununda göremeyeceğiniz oranda parçalanabiliyor mekanlar. MotorStorm Apocalypse gibi senaryo gereği patlayıp yıkılan, bu sayede değişen pistlerden bahsetmiyorum burada. Rivals’da çitleri, direkleri, tahta yapıları aracınızla parçalayabiliyorsunuz. Bu sayede sadece yarışların hayat bulduğu yol veya pist ile sınırlandırılmıyorsunuz, araziye dalıp etrafı dağıtarak kestirme yapabilir ve bir anda avantaj sağlayabilirsiniz. Bu özelliği tüm heybetiyle kullanmayı başaramıyor oyun ne yazık ki. Bazı yolları korumaya alan bariyerler ve ağaçlar ilginç bir şekilde parçalanmıyor, en ufak bir hasar bile veremiyorsunuz. Bu da oyuncuyu şaşırtabiliyor; az önce çitleri dağıtarak deli dana gibi giderken, yıkım özelliğine güvenerek bir bariyere de girdiğinizde sonuç yarış veya takipleri sonlandıracak kötü bir kaza oluyor.
Işıklandırmalar çok sağlam, yağmur dolu bir yarışta ıslak asfaltta hayat bulan ışık oyunları oyuna can katıyor. Güneş sahne aldığında ise ister istemez kısıyorsunuz gözleri, Çin malı bir Çinliye dönüşüyorsunuz. Gece yarışları ise bir başka, deli gibi kapışan arabaların far ve stop lambaları tam bir ışık cümbüşü yaratıyor. Kaplamalar da ortalamanın üzerinde, özellikle de araç kaplamaları çok başarılı. Metalik boyanın ışık vurduğunda açığa çıkan simleri göz kamaştırıyor. Rivals’da dinamik hava koşulları ile karşılaşacaksınız. Siz yollarda yarışçı ararken veya yakalanacak yarışçıların peşinde polisçilik oynarken hava da gerçekçi bir şekilde değişebiliyor. Güneşli hava aniden bozup sağanak yağmur ile baş başa kalabiliyor, bir anda zorlaşan sürüş dinamikleriyle boğuşurken buluyorsunuz kendinizi.
Oyunda direksiyon salladığınız yollar kurgusal bir şehir olan Redview County’de bulunuyor. Bu şehirde kalabalık yerleşim birimlerinden kırsal kesimlere kadar farklı bölgeler yer alıyor. Detayları ile göz dolduruyor Redview County ancak bir o kadar da cansız ne yazık ki. Sokaklar, kırsal kesimler bomboş, etrafta yürüyen insanlar yok. Hadi insanları geçtik, yüksek hızda ilerlerken müthiş bir tansiyon yükleyen o Burnout trafiğinden de eser yok burada. Yollarda tek tük araç yol alıyor, yapay zekalı yarışçılar ve az sayıda gerçek oyuncu ile bu kocaman haritada gayet yalnız hissedeceksiniz kendinizi. Tasarım konusunda da bazı sıkıntılar var. Her ne kadar farklı dokulara sahip bölgeler olsa da, haritanın genel tasarımı çok da çeşitlenemiyor ve kısa sürede her yer birbirine benziyor. Ghost ve Criterion biraz tembellik yapmış gibi.
Frame değerleri çok da stabil değil ne yazık ki. Yapımcı firmaya göre 30fps değerini sabit olarak veriyor Need for Speed: Rivals ancak bu değeri sürekli koruduğunu söylemek imkansız. 3-4 yarışçı ile kafa kafaya gittiğinizde ve işin içinde polisler de girdiğinde bir anda bizi Camaro’dan çıkarıp 60 model bir Volkswagen Beetle’a yerleştiriyor sanki Rivals. Frostbite 3′ün gücünün ve yakışıklı grafiklerin bir götürüsü olacak elbette, o da burada ortaya çıkıyor işte.
Gelelim oynanabilirliğe. Burada önemini ilk başta anlayamayacağınız ufak bir devrim yapıyor Rivals; offline ve online oyunculuğun sınırlarını ortadan kaldırıp tek bir potada harika bir şekilde eritiyor. Kariyer modundaki görevleri yaparken bir anda kanlı canlı oyuncuların birbirleriyle yarıştığını veya gene canlı oyuncular tarafından kontrol edilen polis araçları tarafından takip edildiklerini göreceksiniz. Eh, bu görüntüye bakıp da kaynamamak, görevi unutup ”gerçek” rekabete dalmamak neredeyse imkansız. Yapım ekibi burada gerçekten de sıkı bir performans sergilemiş, farklı dinamiklere sahip iki modu adeta kaymak gibi buluşturmuş. AllDrive isimli bu özelliğin en büyük kusuru ise sadece 6 oyuncu desteğine sahip olması. Polis veya yarışçı olun, fark etmez ama oyunun koca haritasında sadece altı gerçek oyuncunun yer alması hiç de yeterli değil. Tepesinde PSN avatarı gözüken araçlar gerçek oyuncular tarafından kontrol ediliyor, onun dışında kalan tüm rakip ve polisler yapay zekaya sahip. Bunun dışında kalan genel oyun dinamikleri ise Criterion’un geliştirdiği NFS: Hot Pursuit’e oldukça benziyor.
Rivals’ın sürüş dinamikleri sorunsuz, dengeli ve en önemlisi de keyifli. Need for Speed serisinde gördüğümüz en iyi araç kontrolleri burada karşımıza çıkıyor. Burnout serisinin o çılgın oynanabilirliği ile NFS’nin daha gerçekçi ve hantal olan dinamiklerinin bir kırmasını tecrübe edeceğinizi söyleyebilirim. Kaputun altında birer canavar yatan arabaların her biri fena halde güçlü ve kontrol edilmeleri de çok kolay değil. Ancak araç kontrolünü can sıkıcı bir zorluğa çıkarmak yerine harika bir şekilde dengelemiş Ghost, yüksek hızda yön değiştirmek, virajlara sert bir patinaj ile girmek gayet kolay. Yarış ve takiplerde yaşayacağınız tek sorun ise bir engele kötü bir şekilde çarptığınızda bir anda saf dışı kalıyor olmanız.
Oyunda hem polis, hem de kaçak yarışçı olabiliyorsunuz. Oyunun menüsüne girip iki kariyer arasında dilediğiniz zaman geçiş yapabiliyorsunuz. Polislik kariyeri kendi içinde üçe ayrılıyor ve Patrol, Enforcer ve Undercover modlarında farklı görevler alabiliyorsunuz. Her modun farklı görev yapıları var elbette; sokak yarışı yapanları bitiş çizgisine ulaşmadan önce saf dışı bırakmak, özel araçları çarpa çarpa durdurmak ve gizli görev aracı ile rakibi takibe alıp yakalamak gibi isteklerde bulunacak Rivals. Ayrıca her modda EMP kullanma, yandan çarpma, istenen süreden önce bitirme ufak yan görevler de yer alıyor. Bunlar da görevlerin heyecanını yükseltiyor haliyle. Her başarılı görevin ardından tecrübe puanı ve yeni bir araç kazanıyorsunuz. Polisler yeni araçlar satın alamıyorlar, sadece görevlerden kazanabiliyorlar ve dahası ellerindeki arabaları geliştirme şansları da yok. Sadece Pursuit Tech özelliği sayesinde yarışçıları yakalamaya çalışırken kullanabilecekleri ekstra saldırılar satın alabiliyorlar. Rakipleri yavaşlatan EMP bombası veya lastiklerini patlatan dikenli engel gibi saldırılar Pursuit Tech’de sizi bekliyor.
Yarışçı modu da benzer şekilde üç farklı moda ayrılan isteklerden oluşuyor. Sokak yarışlarına dahil olup birinci gelmeye çalışmak, polislerden kaçmak ve yakalanmamak veya sürüş yeteneklerinizi test etmek gibi görevler çıkacak karşınıza. Yarışçı olduğunuzda kazandığınız puanlarla paranızın yettiği araçları satın alabilecek ve bu araçları geliştirebileceksiniz. Aynen polislerde olduğu gibi Pursuit Tech sayesinde sizi kovalayan polisleri ve nefeslerini ensenizde hissettiğiniz rakipleri durduracak saldırılar satın alabilirsiniz. Her iki kariyer modunda da bir bölümü üç farklı alt modda bitirebildiğiniz için kariyerlere ikinci kez başlarsanız hala taze bir oynanabilirlik sunabilecek Rivals.
Polis olarak oynadığınızda araç veya görev değiştirmek, yarışçı moduna geçiş yapmak veya Pursuit Tech için özellik satın almak istediğinizde mavi renkli Command Post’lara gitmelisiniz. Yarışçılar için bu noktaların adı ise Hideout. Polis tarafından takip edilirken aranızdaki mesafeyi iyice açıp Hideout’a saklanırsanız çabucak kurtulmuş oluyorsunuz. Bu noktaların, görevlerin ve yarışların yerlerini hızlıca bulmak istediğinizde ise tek yapmanız gereken sağ ok tuşuna basmak. Ekranın sol üst köşesinde açılan mini menü sayesinde istediğiniz yeri hızlıca işaretleyebilir ve GPS’nizde beliren renkli ok sayesinde kolayca yönünüzü bulabilirsiniz. Geçtiğimiz yılın NFS’si olan Most Wanted’da da karşımıza çıkan bu özellik işleri oldukça kolaylaştırıyor, bir noktayı işaretlemek için sürekli olarak oyunu durdurup haritayı açmanıza gerek kalmıyor.
Need for Speed: Rivals ölümcül bir hataya imza atmış durumda. Oyun hiçbir yarış direksiyonunu desteklemiyor ne yazık ki. Evet, yanlış duymadınız. Direksiyon desteğine sahip olmayan bir yarış oyunu duruyor karşımızda ve bu duruma gülsek mi, ağlasak mı bilemedik. Yapım ekibinin bu kararı neden aldığını ve ileride bir yama ile bu eksikliğin giderilip giderilmeyeceğini ise bilmiyoruz ancak oyunda direksiyon desteği olmadığının kesin bir dille açıklanmış olması geleceğe dair bir umut yeşertmedi içimizde.
Eğitim sürecini seslendiren donuk abla fazlasıyla rahatsız edici. Havalı olmaya çalışırken bir ölüye dönüşmeyi başaran bu dış sesin anlatıcılığından etkilenen beri gelsin, biz de ona sevgi gösterelim az biraz. Gümbür gümbür ses efektleriyle durumu hemen lehine çeviriyor Rivals. Arabaların insanın içini titreten motor gürültüsü ve asfaltta koparttıkları kıyamet duymaya değer. Çarpışma ve sert kazalarda metalin attığı çığlık da atmosferi ciddi şekilde destekliyor. Türü fark etmez, EA oyunlarında müziklere ayrı bir önem veriyor. Özellikle FIFA ile tavan yapan bu durumun bir benzeri de son 2-3 oyundur Need for Speed serisinde yaşanıyor. Son yılların popüler türü dubstep başta olmak üzere hip hop ve elektronik müzik ağırlıklı bir şarkı listesi yer alıyor oyunda. Walking Def, Linkin Park, Knife Party, Gary Numan ve Congorock gibi pek çok önemli isim yolculuğunuza eşlik edecek.
Need for Speed: Rivals, polis-yarışçı çatışmasını ön plana çıkararak iki sene önceki Hot Pursuit’in izinden gidiyor. Offline ve online oyunculuğu bariyersiz bir şekilde tek bir gövdede sunarak yenilikçi ve harika bir işe imza atıyor yapımcı Ghost ancak sadece 6 oyuncu desteği vermesi ve sunduğu dünyanın renksiz ve cansız olması işleri baltalıyor. Gran Turismo 6 öncesinde bir ısınma turu atmak ve tansiyonu yüksek bir yarış oyunu oynamak istiyorsanız Need for Speed: Rivals’ı sakın ıskalamayın ancak çok büyük beklentiler içine de girmeyin derim.
Sunum: 7.2 / 10
Görsellik: 8.5 / 10
Oynanabilirlik: 8.3 / 10
Ses: 8.5 / 10
GENEL: 8.1 / 10
ARTILAR
– Kaliteli grafikler,
– Kısmen de olsa parçalanabilen çevre,
– Online ve offline modların kusursuz buluşması,
– Heyecanlı yarış ve takipler,
– Kaliteli oyun dinamikleri,
– Sağlam kontroller,
– Harika ses efektleri ve müzikler
EKSİLER
– Sık sık düşen frame değerleri,
– Kariyer modlarının gerçek hikayelere sahip olmaması,
– Sadece 6 oyuncu desteğine sahip olması,
– Redview County’nin fazlasıyla boş ve renksiz bir şehir olması,
– Eğitim sürecini seslendiren kadının ruhsuz ses tonu,
– Direksiyon desteğine sahip olmaması
Yapımcı: Ghost & Criterion Games
Yayıncı: EA
Tür: Yarış
Çevrimiçi Çoklu Oyuncu: Var (2-6 oyuncu desteği)
Lokal Çoklu Oyuncu: Yok
3D Desteği: Yok
PS Move Desteği: Yok
Yaş Sınırı: 7+